Eğitim Teknoloğu Olma Hikayesi

Eğitim teknolojisi alanında yüksek lisans yapmayı düşünüyor ancak BÖTE mezunu olmadığınız için karar verme sürecinde tedirginlik yaşıyor olabilirsiniz. Bu yazı sizin için!

Eğitim teknolojisi alanına karşı duyduğum ilgi ve merak lisansımın üçüncü yılında başladı. Bahsettiğim dönemde STEM, robotik ve kodlama, Web 2.0 vb. kavramlarla yeni tanışıyor ve eğitimi planlama sürecinde yeni gelişmelerin yaşandığını ve bu gelişmelere ayak uydurabilecek bir öğretmen olmam gerektiğinin farkında varıyordum. Fen bilgisi öğretmenliği bölümü öğrencisi olarak sahip olduğum branşın disiplinlerarası bir ilgi ve beceri gerektirdiğinin farkındaydım. Lisans dönemim boyunca katıldığım tüm öğretmen gözlemleri, gönüllü çalışmalar, aday öğretmen programları ve AB projeleri neticesinde kendime ders edindiğim önemli bir konu vardı. Öğrenme ortamlarının tasarlanması… Bir aday öğretmen olarak yapmaktan en zevk aldığım şeyin farklı materyaller ile ders tasarımları oluşturmak ve bu alanda araştırmalar yapmaktı. Lisanstan mezun olup mesleğimi gerçekleştirmeye başladığım sırada ise bir şeyin daha iyi farkına varmaya başladım. Öğrencilerim sahip olduğum bilgiyi sunmama ihtiyaç duymuyordu. Çünkü benim sahip olduğum tüm bilgiler onların parmaklarının ucundaydı. Evet, ben öğretmesem de onlar bir şekilde öğrenecekti. Peki önemli olan neydi? Ben bir öğretmen olarak nerede rol almaya başlayacaktım? Madem öğrencilerim ben öğretmesem de öğrenebilecekler, o halde benim onlara doğru öğrenme ortamları tasarlamam, bilgiye nereden ulaşacaklarını fark etmelerini sağlamam gerekliydi. Bu düşünceler neticesinde akademik olarak çalışmak istediğim alan artık belirgin hale gelmişti. Sadece yapmam gereken bu alanı nerede bulacağımı araştırmaktı.

İlk zamanlarda eğitim teknolojisi alanında yüksek lisans yapabilmem için BÖTE mezunu olmam gerektiğini, üst düzey teknolojik bilgiye sahip olmam gerektiğini düşündüm. Bu fikirde bir yanlışlık olduğunu tahmin etmek zor değildi. Bunu öğrenmenin bir yolu vardı ki o da bu alanda çalışmalar yürüten insanların akademik yaşam öykülerini araştırmak, onların konuşmalarını dinlemek, çalışmalarını okumaktı. Bunun sonunda fark ettim ki farklı branşlarda lisans eğitimi almış pek çok insan bu alanda çalışıyor. Bu branşlardan biri müzik öğretmenliği bile olabilir. Buradaki “bile” ifadesini küçümsemek olarak değil hayranlık olarak algılayabilirsiniz.

Artık kararım kesindi gerekli araştırmalarımı yapmış ve bu alanda çalışmaya karar vermiştim. Artık bir eğitim teknolojisi yüksek lisans öğrencisiydim.

Peki eğitim teknoloğu kimdir ve ne yapar?

Öğretim tasarımı dersini aldığım ve bu alana karşı hayranlık duymamı sağlayan değerli hocam Prof. Dr. Tufan Adıgüzel hep der ki Eğitim teknolojisi yalnızca okulu değil eğitimi ilgilendiren tüm sektörü ilgilendiren bir yapıdır. Eğitim teknolojisi eğitimi teknoloji ile yeniden tasarlamaktır. Kendinizi bir mimar olarak düşünebilirsiniz. Mimar projeyi oluşturmadan inşaat mühendisi işe başlayamaz. Siz gerekli sistematik süreci oluşturup bir reçete sunmadığınızda bir grafik tasarımcı, konu alanı uzmanı eğitim tasarımı oluşturamaz. Bir eğitim teknoloğu eğitimin teknoloji ile tasarlanması için gereken sistematik süreci tanımlayan, tasarlayan, destekleyen çerçeveyi oluşturan mimardır.