Çoklu Ortam Tasarım İlkeleri
- Kübra Eminoğlu
- 16 May 2019
- 3 dakikada okunur

Öğrenme kavramının öğretim eyleminden daha değerli olmaya başladığı günümüzde bilgiyi sunuştan ziyade öğrencilerin bilgiye kendi başlarına ulaşabilmek için gerekli araştırma metotlarını belirleyebilecekleri yani kendi öğrenmelerini gerçekleştirebilecekleri ortamların tasarlanması önem kazanmıştır.
Artık teknoloji yerlisi olan çocuklarımızın öğrenme-öğretme ortamlarında yalnızca kitap, defter ve kalem bulunması onların öğrenmeye karşı iç motivasyon geliştirmelerine engel olmaktadır. Bilgisayar, internet ve en önemlisi sosyal medyanın yaşamın bir parçası olduğu bu dönemde öğrencilerin yaşamlarındaki bu önemli unsurları öğrenme ortamlarına getirmek anlam kazanmıştır. Her geçen gün gelişim gösteren bilgi iletişim teknolojileri (BİT) öğrenme ortamlarına dokunarak bu ortamları ses, görüntü, müzik, 3 boyutlu grafik, animasyon gibi öğeler bakımından zenginleştirmeye başlamıştır. İşte bu öğelerin kullanımıyla birlikte “çoklu ortam” kavramı daha da önem kazanmıştır.
Peki çoklu ortam nedir? Alanyazında bu kavramı açıklayan pek çok tanım mevcuttur ancak ben sizlere literatürde çoklu ortam tasarımının önemli ismi Mayer’den bahsedeceğim. Mayer’e (2009) göre çoklu ortam, sözcüklerin ve görsellerin sunum materyalinde kullanılması anlamına gelir. Buradaki “sözcük” ifadesi tüm sözel sembolleri içerir. ( Konuşma, ses efekti, yazılı metin, hikaye vb.) “Görsel” ifadesi ise çizimler, grafikler, animasyonlar, haritalar, videolar gibi pek çok öğeyi içerisinde barındırmaktadır.
Bir çoklu ortam uygulamasının etkili bir öğrenme sağlayabilmesi için öğrenmeye dair geliştirilen bilişsel kuramları göz önünde bulundurması gerekmektedir. Her çoklu ortam uygulamasının etkili ve anlamlı öğrenmeyi gerçekleştirdiğini söylemek güçtür. Bu sebeple çoklu ortam uygulaması geliştirecek tasarımcıların bazı ilkeleri göz önünde bulundurması önemlidir.
Mayer, etkili bir çoklu ortamla öğrenme tasarımında yol gösterici 12 ilkeden söz etmektedir. Bu ilkeler temel olarak üç kategoride listelenmilştir.
Tablo 1. Çoklu ortam tasarım ilkeleri
ÇOKLU ORTAM İLKELERİ
Konu Dışı İşlemleri Azaltma İlkeleri
· Tutarlılık · Dikkat çekme · Gereksizlik · Konumsal yakınlık · Zamansal yakınlık
Temel Süreçleri Yönetme İlkeleri
· Parçalara bölme
· Ön-alıştırma
· Biçim
Üretici Süreçleri Geliştirme İlkeleri
· Çoklu ortam
· Kişileştirme
· Ses
· Resim
Her bir çoklu ortam ilkesi bir kuramsal çerçeveye ve araştırma sonucuna dayanır. Her bir ilkenin amacı temelde öğrenen grubunda bilişsel yükü azaltmaktır. Şimdi bu ilkelerin ne anlama geldiğini inceleyelim.
1. Tutarlılık İlkesi
Bu ilkeye göre konu dışı materyallerin tasarım dışında tutulması daha iyi bir öğrenme sağlayacaktır. Bu ilke özellikle düşük çalışan bellek kapasitesine sahip öğrenenler için önemlidir. Bu ilke birbirini tamamlaya 3 ilke ile açıklanabilir.
· İlginç, ancak konu ile ilgisi olmayan sözcük ve resimlerin tasarımdan çıkarılması
· İlginç, ancak konu ile ilgisi olmayan sesler ve müziklerin tasarımdan çıkarılması
· Gereksiz sözcükler ve sembollerin çoklu ortam sunumundan çıkarılması
2. Dikkat Çekme İlkesi
Bu ilkeye göre önemli sözcük ve resimler vurgulandığında öğrenenler daha iyi öğrenirler. Buradaki amaç anahtar kavramlara dikkat çekilmesi ve bu kavramlar arasındaki bağlantının kurulmasını sağlamaktır. Bir sunumda dikkat çekilmek istenen kavramların kırmızı ile renklendirilmesi buna örnek verilebilir. Ancak bu ilke sözcüklerin aşırıya kaçmadan yeterli miktarda kullanıldığı durumlarda ve öğrenenlerin düşük okuma becerisine sahip olduğu durumlarda önemlidir.
3. Gereksizlik İlkesi
Bu ilkeye göre resim ve sözlü anlatımın birlikte kullanıldığı durumlarda; resim sözlü anlatım ve metnin birlikte kullanıldığı durumlara göre öğrenenler daha iyi öğrenirler.
Yani bir sunumda resim ve metnin bir arada bulunması öğreneni her iki unsuru taramak zorunda bırakacaktır. Ayrıca öğrenen söz ve yazıyı karşılaştıracak ve sonuçta bilişsel yük oluşacaktır.
4. Konumsal Yakınlık İlkesi
Bu ilkeye göre birbiriyle ilişkili metinlerin ve görsellerin sayfada veya ekran üzerinde birbirlerine yakın bir konumda bulunması durumunda öğrenenler daha iyi öğrenirler.
Bu ilke öğrenenlerin konuya hakim olmadığı, diyagramların sözcükler olmadan tam olarak anlaşılmadığı durumlarda önemlidir.
5. Zamansal Yakınlık İlkesi
Bu ilkeye göre birbiri ile ilişkili metinlerin ve görsellerin aynı anda sunulduğu durumlarda öğrenenler daha iyi öğrenir.
6. Parçalara Bölme İlkesi
Bu ilkeye göre konunun uygun biçimde bölümlere ayrıldığı durumlarda öğrenenler daha iyi öğrenir. Örneğin sözlü anlatımın bulunduğu bir animasyonun sürekli ve tek bir birim olarak verilmesi yerine parçalara bölünerek verilmesi daha faydalı olacaktır.
7. Ön-Alıştırma İlkesi
Bu ilkeye göre, öğrenilecek anahtar kavramların ve bu kavramların özelliklerinin önceden bilinmesi durumunda öğrenenler daha iyi öğrenirler. Problem senaryolarının kullanımı bu ilkeye göre anlamlıdır.
8. Biçim İlkesi
Bu ilkeye göre resim ve anlatımın birlikte bulunduğu ortamlarda; resim ve yazının birlikte bulunduğu ortamlara göre öğrenme daha iyi gerçekleşir.
9. Çoklu Ortam İlkesi
Bu ilkeye göre resim ve yazının birlikte yer aldığı ortamlarda; sadece azının bulunduğu ortamlara göre öğrenme daha iyi gerçekleşir.
10. Kişileştirme İlkesi
Bu ilkeye göre günlük dil kullanımının yer aldığı ortamlarda, akademik dilin yer aldığı ortamlara göre öğrenciler daha iyi öğrenir.
11. Ses İlkesi
Bu ilkeye göre sözlü anlatımın insan sesi ile verilmesi durumunda, makine sesi ile verilmesine göre daha iyi bir öğrenme gerçekleşir.
12. Resim İlkesi
Bu ilkeye göre, konuşan kişinin resminin görülmesi, öğrenenlerin öğrenmelerine daha iyi bir katkı sağlamaz.
Kaynakça
Dursun, Ö. Ö., & Odabaşı, H. F. (2017). Çoklu ortam tasarımı. Eskişehir: Pegem Akademi.
Comments